beş yaş daha genç olmak

Il souffre moins. — Daha az acı çekiyor.

Il est moins grand que toi. — Senden daha az büyük.

Il a moins de travail en ce moment. — Şu anda daha az işi var

C'est la moins chère de toutes. — Hepsinden daha az pahalı.

Interdit aux moins de 18 ans. — 18 yaşından küçüklere yasak.

avoir cinq ans de moins — beş yaş daha genç olmak

Il mesure au moins deux mètres. — O en az iki metre boyunda.

Tu pourrais au moins faire ça. — Hiç olmazsa bunu yapabilirsin.

Il est très riche, du moins c'est ce qu'il dit. — Çok zengin, en azından öyle söylüyor.

dix moins deux — on eksi iki

dix heures moins vingt — ona yirmi var

Il fait moins cinq (degrés). — Isı eksi beş derece